Türkiye’de Beyin Araştırmaları
İstanbul Kültür Üniversitesi’nde çalışan Doç. Dr. Bahar Güntekin ile beyin dalgaları üzerine yaptığı araştırmalar hakkında kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.
İstanbul Kültür Üniversitesi’nde çalışan Doç. Dr. Bahar Güntekin ile beyin dalgaları üzerine yaptığı araştırmalar hakkında kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.
TÜBİTAK Bilim Genç: Hangi konularda araştırma yapıyorsunuz?
Doç. Dr. Bahar Güntekin: Elektroansefalografi (EEG) yöntemi ile beynin dinamik yapısını anlamaya yönelik araştırmalar yapıyorum. EEG beyindeki elektriksel etkinlikleri ölçmek için kullanılan bir yöntemdir. Beynimizde var olan sinir hücrelerinin toplam elektriksel etkinliği, saçlı kafa derisine bağlanan elektrotlar yardımıyla kaydedilebilir. Her ne kadar EEG daha çok epilepsi tanısında kullanılsa da Türkiye’de ve diğer ülkelerde yapılan araştırmalar beyin dalgalarının başka amaçlar için de kullanılabileceğini gösteriyor.
TÜBİTAK Bilim Genç: Sizi bu konularda araştırmalar yapmaya teşvik eden şey neydi?
Doç. Dr. Bahar Güntekin: Lisans eğitimimi, sağlık bilimleri alanında da olsa şu an araştırma yaptığım konulara hayli uzak bir alanda tamamladım. Dokuz Eylül Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü mezunuyum. Yüksek lisansımı tamamlayıp doktora yapmaya karar verdiğimde hocalarımdan Prof. Dr. Lamia Pınar’ın yönlendirmesiyle Dokuz Eylül Üniversitesi Biyofizik Anabilim Dalı Başkanı olan Prof. Dr. Erol Başar ile beyin dalgalarının nasıl analiz edileceği konusunda doktora çalışmalarıma başladım. O dönemde bir yandan hastanede çalışıp diğer yandan doktora derslerine devam ediyordum. Bu süreç hayli zor olmasına rağmen bir o kadar da keyifliydi. Daha sonra devlet memurluğundan istifa edip TÜBİTAK bursu ile doktora çalışmalarıma devam ettim. Doktoramı 2006 yılında tamamladıktan sonra aynı yıl içerisinde İstanbul Kültür Üniversitesi Beyin Dinamiği Araştırma Merkezi’ni kurmak üzere Erol Hoca ile birlikte çalışmaya başladık. Dokuz seneyi aşkın bir süredir de buradayız. Bu dokuz sene içerisinde 40 SCI kayıtlı makale, üç kitap bölümü ve 100’ün üzerinde ulusal ve uluslararası bildiriye katkıda bulundum. Yakın zamanlarda da Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödülü'nü (GEBİP) alan araştırmacılardan biri oldum. Beni bu araştırmalara teşvik eden en önemli şey bilime, öğrenmeye ve araştırmaya duyduğum büyük ilgi ve meraktır. Karşıma çıkan fırsatlara elimden geldiğince cesaret, azim ve sabır ile sahip çıktım. Gelecekteki amaçlarımdan biri de Erol Hoca’dan öğrendiğim EEG yöntemini mümkün olduğunca çok sayıda meraklı ve hevesli gence aktarmak olacak.
TÜBİTAK Bilim Genç: Laboratuvarınızda ne tür çalışmalar yapılıyor?
Doç. Dr. Bahar Güntekin: EEG, farklı frekanslara sahip beyin dalgaları içerir ve bu dalgalar farklı işitsel ya da görsel uyaranlar karşısında değişiklik gösterir. Biz; düşünürken, karar verirken, yüzleri ve yüz ifadelerini tanırken ya da hoşlarına giden ya da gitmeyen resimlere bakarken insanların beyin dalgalarının nasıl değiştiğini araştırıyoruz. Beynin dinamik yapısını, bilişsel süreçlerin sağlıklı gençlerde ve yaşlılarda nasıl değişiklik gösterdiğini incelemenin yanı sıra farklı beyin hastalıklarının beyin dalgalarını nasıl değiştirdiğini de araştırıyoruz. Alzheimer ve Parkinson hastaları ile duygudurum bozukluğu olan hastalarda bilişsel etkinlikler sırasında beyin dalgalarında meydana gelen değişiklikler üzerine çalışmalar yapıyoruz. Bu araştırmaların en genel anlamıyla EEG verilerinin sadece epilepsi tanısında değil diğer hastalıkların tanısında da kullanılabilmesini amaçladığımızı söyleyebilirim.
TÜBİTAK Bilim Genç: Çalışmalarınızın uygulama alanları neler?
Doç. Dr. Bahar Güntekin: Çalışmalarımızın geniş bir uygulama alanı olduğu için beynin dinamik yapısını merak eden ve araştıran birçok disiplinden bilim insanıyla ortak araştırmalar yürütüyoruz. Nöroloji, psikiyatri, psikoloji, fizyoloji, biyofizik, bilgisayar mühendisliği ve hatta nöroekonomi alanındaki uygulamaları sebebiyle ekonomi bölümleriyle bile ortak çalışmalarımız var.
Bilişsel bozukluklar, Alzheimer ve Parkinson hastalıkları üzerine yapılan çalışmalar nörolojiyle ilgili. Duygudurum bozukluklarıyla ilgili çalışmalarsa psikiyatriyle. Kullandığımız yöntemin psikoloji alanında da hayli geniş bir uygulama alanı var, bilişsel süreçler ve duygusal süreçlerde beyin dalgalarının nasıl değişiklik gösterdiği araştırılıyor. Mühendislikler ve matematikçilerse karmaşık EEG sinyalleri için yeni matematiksel modeller geliştirmeye çalışıyor. Bu kadar çok disiplinin bir araya gelmesi beynin dinamik yapısıyla ilgili araştırmalara büyük bir zenginlik katıyor.
TÜBİTAK Bilim Genç: Araştırma grubunuzdaki öğrenciler hangi bölümlerde eğitim görüyor?
Doç. Dr. Bahar Güntekin: Uygulama alanlarının çok geniş olması sebebi ile farklı alanlardan birçok öğrenci araştırmalarımızda yer alıyor. Grubumuzda tıp, psikoloji, mühendislik, fizik bölümlerinden öğrenciler var.
TÜBİTAK Bilim Genç: Mezun öğrencileriniz hangi işlerde çalışabiliyorlar?
Doç. Dr. Bahar Güntekin: Çalıştığımız alan daha çok bilimsel araştırmaya yönelik. EEG konusunda lisans seviyesinde eğitim veren bir kurum yok. Bu alanlarda çalışmak için öncelikle doktora ya da en azından yüksek lisans yapmanız gerekiyor. İstanbul Kültür Üniversitesi bünyesinde yer alan Beyin Dinamiği Araştırma Merkezimizde henüz bir yüksek lisans ya da doktora programı olmadığı için bizimle çalışan öğrenciler İstanbul Üniversitesi, Medipol Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi’ndeki sinirbilim programlarına devam ediyorlar. Öğrencilerimiz mezun olduktan sonra çeşitli üniversitelerde akademisyen olarak iş bulabiliyorlar. Hem ülkemizde hem de dünyada bilişsel sinirbilim alanında çalışan araştırmacılara hayli ihtiyaç var.