Antarktika Günlükleri II
Antarktika yolumuza Drake Geçidi’ni aşarak devam ediyoruz. 60 derece güney enlemini geçerek Güney Okyanusu sularına girdik.
Antarktika yolumuza Drake Geçidi’ni aşarak devam ediyoruz. 60 derece güney enlemini geçerek Güney Okyanusu sularına girdik. Artık Beyaz Kıta Antarktika’ya yaklaştık. Görünen ilk kara parçası Güney Shetland Adaları. Güney Shetland Adaları’nın batı kıyılarını takip ederek Ukrayna’nın araştırma üssü Vernadsky’ye doğru hareket ediyoruz. Rotamız Smith Adası’nın batısından geçip Bransfield Boğazı’na girmek üzerine. Burası Küçük Drake Geçidi olarak da biliniyor. Bazen bu küçük geçitte de fırtınalar gemilere zorluk çıkarabiliyor. Geçit, Antarktik Peninsula ile Güney Shetland Adaları’nı ayırıyor. Boğazdan geçtikten sonra geminin iskele tarafında (baş kısma doğru baktığımızda solumuzda kalan taraf) Brabant Adası, sancak tarafında (baş kısma doğru baktığımızda sağımızda kalan taraf) ise Anvers Adası kalacak şekilde yolumuza devam ediyoruz. Dallmann Körfezi’ni de geçtikten sonra karşımıza Gerlache Boğazı çıkıyor. Boğazın ardından iki ada arasında kalan Neumayer Kanalı’na giriyoruz. Geminin kaptanı bu kanalın bölgedeki, hatta Antarktika’daki en etkileyici yerlerden biri olduğunu söylüyor.
Neumayer Kanalı’ndan Bismark Boğazı’na girerek yolumuza devam ediyoruz. Renard Burnu’nu bordalayıp (yan hizada görmek) Lemaire Kanalı’na giriyoruz. Bu kanalın da Antarktika’nın en etkileyici yerlerinden biri olduğu söyleniyor. Kanalda çok sayıda küçüklü büyüklü buzdağları ile karşılaşıyoruz. Bazıları gemimiz için tehlikeli olabilecek boyutta. Ancak tecrübeli kaptanlar ile güvenli biçimde yol alıyoruz. 500 metre genişliğindeki ve 7 km uzunluğundaki bu kanaldan geçtikten sonra Penola Boğazı’na varıyoruz. Ardından karşımıza Arjantin Adaları çıkıyor. Bu adalardan biri olan Galindez Adası üzerindeki Vernadsky Araştırma Üssü’nün karşısında demirliyoruz. Son olarak Zodyak botlarla üsse hareket ediyor ve bir yıldır burada araştırmalar yapan Ukraynalı ekiple buluşuyoruz. Yarından itibaren kendi araştırmalarımıza başlayacağız.
Fotoğraflar: Dr. Bülent Gözcelioğlu