Kafa Karıştıran Astronomi Kavramları
Doç. Dr. Selçuk Topal, Bilim Genç sesli yayınının yeni bölümünde kafa karıştıran astronomi kavramları hakkında bilgi veriyor.
Eshma/Rost-9D/Mode-list/Cappan/iStock.com
Kuyruklu yıldız gerçekten bir yıldız mı? Kara delikler gerçekten bir delik mi? Yıldız kayması gerçekten bir yıldızın kayması sonucu mu meydana gelir? Astronomi ve astrolojinin farkı ne? Doç. Dr. Selçuk Topal, Bilim Genç sesli yayınının yeni bölümünde bu ve daha birçok merak edilen soruyu cevaplıyor.
Bilim Genç sesli yayınlarını SoundCloud, YouTube, Spotify, Google ve Apple podcast kanallarımız üzerinden dinleyebilir ve güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için kanallarımızı takip edebilirsiniz.
Bu sesli yayını
Sesli Yayın Metni
Uzaya ve bilime meraklı dostlar merhaba. Ben Selçuk Topal. Yeni bir sesli yayınla karşınızdayım. Bilim Genç sesli yayınının bu bölümünde, bir kısmını gündelik hayatta sıkça duyduğumuz ve ilk bakışta yanlış anlaşılmalara neden olan bazı astronomi kavramları hakkında konuşacağım.
Yıldız Kayması Nedir, Nasıl Oluşur?
O hâlde en bilindik olanı ile başlayalım: yıldız kayması. İngilizce shooting stars olarak isimlendirilen bu gök olayı gördüğünüz gibi sadece Türkçede yanlış anlaşılmalara neden olmuyor. Uzaydan Dünya üzerine sürekli olarak madde düşer. Bunların çok büyük bir çoğunluğu mikro boyutlardadır. Hesaplamalara göre her sene ortalama 5.200 ton mikrometeor Dünya’ya düşer. Uzaydan Dünya atmosferine giren bu cisimlerin bulunduğu yere göre aldığı farklı isimlerden “Meteor Yağmurları Nasıl Oluşur ve Ne Zaman Gözlenir?” başlıklı sesli yayınımızda bahsetmiştim. Bu cisimlerden yeterince büyük olanlar atmosfere girdiğinde bir ışık izi bırakır. İşte bu nedenle bu olayın adı yıldız kayması olarak kalmıştır. Yani bu olay Dünya atmosferinde gerçekleşir. En yakını trilyonlarca kilometre uzaklıkta olan yıldızlarla bir ilişkisi yoktur.
Yıldız kaymasının yıldızlarla ilişkisi olmadığını anlamış olduk. Ancak yıldızların iki farklı hareketi ile ilgili bazı bilgiler vermem gerekiyor. Gece yıldızlara bakarken, zaman ilerledikçe yıldızların doğudan batıya doğru hareket ettiğini fark etmiş olmalısınız. Bu, yıldızların görünen hareketidir. Yani bu hareketin nedeni yıldızların gerçekten hareket ediyor olması değil, Dünya’nın batıdan doğuya doğru dönüyor olmasıdır. Ayrıca yıldızların kendine özgü bir hareketi de var. Ancak bu hareketi bir insanın hayat süresi içerisinde fark edemeyiz. Çünkü yıldızlar çok uzakta olduğu için bizim bakış açımızdan hareketleri çok yavaş olacaktır. Güneş’e nispeten çok yakında bulunan birkaç yıldızın hareketi ise daha kısa zaman ölçeğinde gözlenebilir.
Gezegenimsi Bulutsu Nedir?
Gezegenimsi bulutsu... Bu isimlendirme sanki gezegene benzeyen bir bulut veya gezegenler nedeniyle oluşmuş bir bulut gibi bir anlam çıkarmamıza neden olabilir. Uzun yıllar önce, günümüz teleskoplarından çok daha düşük görüntü kalitesine sahip teleskoplarla yapılan gözlemlerde, bu oluşumlar rengârenk ve küresel bir şekilde görünüyorlardı. Bu nedenle gaz devi gezegenlere benzetildiler ve adları gezegenimsi bulutsu olarak kaldı. Gezegenimsi bulutsular yıldızların geride bıraktığı madde yığınlarıdır. Bir yıldız yaşlandıkça, kütlesine bağlı olarak maddesini uzaya savurabilir. Yıldızların hayatını anlattığım sesli yayınımızda, Güneş’in bir gün merkezinde beyaz cüce olan bir gezegenimsi bulutsuya dönüşeceğinden bahsetmiştim.
Kuyruklu Yıldız Nedir? Kuyruklu Yıldız Bir Yıldız mı?
Kuyruklu yıldız... Bu cisimler kuyruğa sahip bir çeşit yıldız değildir. Etrafı buzlarla kaplı dev kaya parçalarına kuyruklu yıldız denir. Türk Dil Kurumuna göre Türkçe karşılığı ise kirli kartopudur. Bu cisimler Güneş’e yaklaştıkça artan ısı nedeniyle üzerindeki buzlar erimeye ve arkada bir kuyruk oluşturmaya başlar. Kuyruklu yıldızların baş kısmı, kuyruk kısmına göre daha parlaktır. Bu cisimleri ilk gözleyenler, parlak bir baş kısmının arkasında uzanan parlak bir kuyruğa sahip oldukları için bu cisimleri kuyruklu yıldız olarak isimlendirmişler ve bugün hâlâ aynı isimlendirme kullanılmaktadır. Bu cisimlerin yörüngeleri dikkate alındığında, büyük bir çoğunluğunun Güneş sistemini küre şeklinde saran ve sayısız asteroit ve kuyruklu yıldıza ev sahipliği yapan Oort Bulutu’ndan geldiği düşünülmektedir.
Takımyıldız Nedir?
Takımyıldız... Gökyüzündeki yıldızları, adeta noktaları birleştirerek çözülen bulmacalar gibi birbiri ile birleştirerek değişik nesne, hayvan veya insan figürü elde etmek kolaydır. Tek ihtiyacımız olan şey biraz hayal gücü. Eski çağlarda yapılan şey de tam olarak buydu. 19. yüzyılın sonlarına gelindiğinde, değişik şekilleri temsil eden 100’den fazla yıldız grubuna isim verilmişti bile. İşte bu yıldız gruplarına takımyıldız diyoruz. Uluslararası Astronomi Birliğinin 1922 yılındaki ilk toplantısında tüm gökyüzünü kaplayan 88 takımyıldızın adı resmî olarak belirlendi. Sonraki yıllarda ise her takımyıldızın gökyüzünde kapladığı alanlar kesinleşti. Bir gök cisminin bir takımyıldızda olduğunu söylediğimizde, söz konusu cismin aslında o takımyıldızın bir üyesi olduğunu kastetmiyoruz. O cismin gökyüzünde o takımyıldızın olduğu doğrultuda bulunduğunu, gökyüzünün o bölgesinde olduğunu kastediyoruz. Dünya’nın kendi ekseni ve Güneş etrafındaki hareketini çok iyi anladığımız için hangi mevsimde hangi yarı kürede hangi takımyıldızların görüneceğini biliyoruz. Ancak takımyıldızlar, iki boyutlu düzlemde birlikteymiş gibi görünseler de birbirine kütle çekim kuvveti ile bağlı sistemler değildir. Yani takımyıldızların sahip olduğu şekiller bizim bakış doğrultumuza özel bir görüntüdür. Örneğin Koç Takımyıldızı’na gök adamızın farklı bir köşesinden bakıyor olsaydınız onu bir koça benzetmezdiniz. Çünkü takımyıldızın üyesi her yıldız Dünya’dan aynı uzaklıkta bulunmaz. Hem Dünya’dan hem de takımyıldızın üyesi diğer yıldızlardan çok farklı uzaklıklarda bulunabilirler. Ancak bakış doğrultumuz nedeniyle sanki birbirine çok yakınmış, birliktelermiş gibi görünürler.
Yıldız Kümesi Nedir?
Diğer yandan, birbirine kütle çekimi ile bağlı yıldız gruplarına ise yıldız kümeleri denir. Sonuç olarak yıldız kümesi ve takımyıldız kavramları farklı anlamlara gelmektedir.
Büyük Patlama Nedir?
Büyük Patlama... En önemli bilgiyi vererek başlayalım. Büyük Patlama zihninizde canlandığı gibi bir patlama değildi. Evrenin başlangıcı nasıldı sorusunun yanıtı olarak sıkça duyduğunuz şey Büyük Patlama’dır. Ancak bu olayı bir patlama gibi düşünmek yerine, bilmediğimiz formdaki madde veya enerjinin bildiğimiz bir forma çok hızlı bir şekilde dönüşmesine neden olan ani genişleme olarak düşünmek daha doğru olacaktır. Eldeki gözlemsel ve teorik kanıtlara dayanarak, bu ani genişlemenin bundan yaklaşık 13,8 milyar yıl önce başladığını ve bugün hâlâ devam ettiğini düşünüyoruz. Ve bu genişleme muhtemelen sonsuza kadar devam edecek.
Yaşanabilir Bölge Ne Demek?
Şimdi ise Dünya dışı yaşam araştırmalarında sıkça kullanılan başka bir astronomi kavramından bahsedeceğiz: yaşanabilir bölge. Ötegezegen keşiflerinde sıklıkla duyduğumuz bu isimlendirmenin bizde uyandırdığı düşünce Dünya’ya benzer bir bölge olabilir. Ancak aslında hiç de öyle değil. Yaşanabilir bölge, bir yıldızdan belli bir mesafede bulunan ve belli bir genişliğe sahip hayali bir bölgeyi temsil eder. Bu bölgede bulunan gök cisimlerinin yüzeyinde suyun sıvı hâlde olması beklenir. Bu bölgedeki gök cisimleri uygun atmosfer koşullarına sahipse yüzeyinde su sıvı hâlde bulunabilir ve dolayısıyla yaşamı destekleyecek koşullara sahip olabilir. Ancak bir cismin yaşanabilir bölgede olması, her zaman orada yaşam olacağı anlamına gelmez. Çünkü yaşanabilir bölge içinde olup hiç yaşam barındırmayan gök cisimleri olduğu gibi yaşanabilir bölgenin dışında olup yaşam barındırma potansiyeli yüksek gök cisimleri de vardır. Örneğin Dünya, Güneş’in yaşanabilir bölgesinde bulunur. Ay da öyle. Ancak Ay’da canlılığa dair hiçbir şey bulunmamıştır. Diğer yandan Satürn, yaşanabilir bölgenin dışındadır ancak Enceladus gibi birçok uydunun buzlu yüzeyinin altında, sıvı sudan oluşan okyanuslar ve muhtemelen yaşam olduğunu düşünüyoruz.
Dünya dışı yaşam arayışında, yaşanabilir bölgede olma şartını sağlamanın dışında gezegenin eksen eğikliği de önemli bir parametredir. Dünya gibi eksen eğikliğine sahip gezegenlerin yaşam barındırma olasılığının daha yüksek olduğu düşünülmektedir. Nitekim, eksen eğikliği, bir gezegenin yıldızından aldığı ışığın ve ısının gezegenin yüzeyinde hangi süreyle ve hangi miktarda dağılacağını belirler. Bu da gezegende düzenli bir döngüye sahip bir iklim sisteminin ve dolayısıyla yaşamın olup olmamasında etkilidir. Sonuç olarak, yaşanabilir bölge her zaman yaşam olacağı anlamına gelmez.
Işık Yılı Ne Demek?
Işık yılı... Işık yılı bir zaman birimi değildir. Işığın bir yılda aldığı yola eşittir. Işığın boşluktaki hızı saniyede yaklaşık 300.000 km olduğu için bu değeri bir yıldaki saniye sayısı ile çarparsak ışığın bir yılda aldığı toplam yolu yani yaklaşık 9,5 trilyon km değerini buluruz. Evren uçsuz bucaksız büyük bir yer olduğu için ışık yılı astronomide sıklıkla kullanılan bir mesafe birimidir.
Kütle Çekimi Ne Demek?
Kütle çekimi... Kütle çekimi bir kütlenin bulunduğu uzayzamana yaptığı etkidir. Uzayın geometrisinin bozulmasıdır. Kütle çekimi kavramı sizi yanıltmasın. Kastedilen şey iki kütlenin birbirini çekmesi değil. Kütle çekiminin aslında ne olduğunu detaylı bir şekilde anlattığım “Kütle Çekim Kuvveti Evren İçin Neden Önemli?” başlıklı sesli yayınımızı dinlemenizi tavsiye ederim. Şimdi ise belki de astronomide en fazla ilgi çeken başka bir kavramdan bahsedeceğiz.
Kara Delik Gerçekten Bir Delik mi?
Kara delik... Kara delik aslında bir delik değildir. Delik denilince insan zihninde canlanan şey, etrafındaki ortamın yoğunluğuna kıyasla daha az yoğun bir ortam olabilir. Kâğıttaki bir delik gibi mesela ya da yolda yürürken karşınıza çıkan bir çukur. Çukura düşmenizin nedeni Dünya’nın kütle çekimine karşı sizi destekleyecek bir zeminin artık olmamasıdır. Kara delikler ise bir kütlenin çok küçük bir hacme sıkışması sonucu, kütlenin yakın çevresinde oluşan güçlü kütle çekim etkisidir. Kara delikleri detaylı bir şekilde anlattığım “Kara Delik Gerçekten Bir Delik mi?” başlıklı sesli yayınımızı dinlemenizi tavsiye ederim.
Astroloji ve Astronomi Arasındaki Fark Nedir?
Kafa karışıklığına neden olan en önemli iki şeyi ise sona sakladım: astroloji ve astronomi. Astroloji, astronomi demek değildir. Astrolog da astronom demek değildir. Birbirine taban tabana zıt iki kavramdır. Nitekim astronomi bir bilimdir. Astronomi üniversitelerde akademik eğitim alınabileceğiniz bilimsel bir disiplindir. Diğer yandan, uluslararası akreditasyonu olan hiçbir üniversitede astroloji bölümü yoktur. Dolayısıyla astroloji alanında lisans, yüksek lisans veya doktora derecesi alınamaz.
Bilim Genç sesli yayınlarının bir bölümünün daha sonuna geldik. Bu bölümde, sıklıkla karşılaştığımız ve genellikle yanlış anlaşılmalara neden olabilen bazı önemli astronomi kavramlarından bahsettim. Bilim Genç sesli yayınlarının bir sonraki bölümünde, etrafımızı saran evreni keşfetmeye devam edeceğiz. Şimdilik hoşça kalın!
Kaynaklar:
https://esahubble.org/wordbank/planetary-nebula/
https://www.iau.org/public/themes/constellations/
https://www.iau.org/public/themes/measuring/
https://www.esa.int/Science_Exploration/Space_Science/Rosetta/Comets_An_overview
https://esahubble.org/wordbank/habitable-zone/
https://esahubble.org/wordbank/black-hole/