Sinemada Değişim Yılları ve Özel Efektler
1950’li yıllardan 1960’lara gelinirken değişen sinema seyircisi ve salonlar sinemanın bugüne kadar olan dönüşümünün de habercisi olmuştu. Aynı dönemde özellikle bilim kurgu türündeki filmlerin sayısında artış yaşandı.
Dünyalar Çarpıştığında (1951) filmindeki roket sahnesi
1950’li yıllardan 1960’lara gelinirken değişen sinema seyircisi ve salonlar sinemanın bugüne kadar olan dönüşümünün de habercisi olmuştu. Aynı dönemde özellikle bilim kurgu türündeki filmlerin sayısında artış yaşandı. Yönetmenliğini Rudolph Mate’in yaptığı Dünyalar Çarpıştığında (1951), yine aynı yıl izleyiciyle buluşan ve yönetmenliğini Robert Wise’ın üstlendiği Dünyanın Durduğu Gün, Byron Laskin’in yönettiği Dünyanın Savaşı (1953) ve Godzilla (1954) gibi filmler bu dönemde seyirciyle buluştu. Richard Fleischer tarafından yönetilen Denizler Altında 20.000 Fersah (1954) adlı film, dönemin en pahalı yapımlarından biri oldu. Aynı yıl Akademi Ödülü’ne (Oscar Ödülü) layık görülen film, 1870 yılında ünlü Fransız yazar Jules Verne tarafından yayımlanan aynı adlı klasik bir bilim kurgu-macera romanından uyarlanmıştı.
Denizler Altında 20.000 Fersah (1954) adlı filmden bir sahne
O yıllarda çekilen bilim kurgu filmleri, Hollywood film stüdyolarının özel efekt departmanları için büyük çapta iş potansiyeli anlamına geliyordu. Maket ve model tasarımcıları, çoğu zaman klasik uçan daire tasarımıyla meşgul oldular ya da devasa yaratıklar tasarlayarak akıllara kazınan sahneleri inşa ettiler. Diğer taraftan tasarlanan yaratıkları kauçuk kıyafetlerin içine giren dublörler canlandırdı. Yönetmenliğini Fred. M. Wilcox’un yaptığı Yasak Gezegen (1956) filmindeki mekanik yaratık Robot Robby aynı yöntemle hayat bulmuştu. Filmde elle çizilmiş sekanslar, özellikle yaratığa saldırı anı, ünlü animasyon sanatçısı Joshua Meador tarafından özel efekt tasarımı olarak tasarlandı.
Yasak Gezegen (1956) filmindeki yaratık sahnesi
Cecil B. DeMille tarafından yönetilen On Emir (1956) filminde kullanılan özel efekt teknikleri, minyatürler, piroteknik efektler (film setinde yanıcı, ısı ve ışık yayan kimyasal maddeler kullanarak gaz, duman, bomba gibi özel efektler üretme yöntemi), arka projeksiyon tekniği, mat boyama gibi karmaşık efekt tasarımı teknikleri filme aynı yıl Akademi Ödülü’nü getirdi. Filmde özellikle son sahnelerden biri olan Kızıldeniz’in ortadan ikiye ayrılma sekansı, sinema tarihinin en karmaşık sahnelerinden birisi olarak hafızalara kazındı.
On Emir (1956) filmindeki Kızıldeniz’in ikiye ayrılma sahnesi
1950’ler ile 1960’lar arasındaki on yıllık sürede yeni efekt tasarımları ortaya çıktı. Daha sonra bir çeşit buhar aydınlatma yöntemi olan sodyum buhar lambası kullanarak görüntünün bir bölümünü kolayca kesip çıkarma sistemi geliştirildi. Bu sistem Walt Disney tarafından da kullanıldı. Ayrıca bu dönemde Paramount Pictures firması tarafından mekanik hareket kontrol sistemleri tasarlandı. Bu kontrol sistemi hareketli bir şekildeyken kayıt altına alınan görüntülerin gerçek modellerin bulunduğu görüntülerle birleştirilmesine imkân sağladı.
1960’lı yıllara gelinirken film stüdyoları bu değişim ve dönüşümün kendilerine ve sinema seyircisine neler getireceğinden emin değildi. Yeni bir on yılın neler getireceğini ise yine teknoloji ve görsel efekt tasarımcıları belirleyecekti.
Bu yazımızda 1950’li yıllarda sinemada değişim rüzgârları yaratan özel efekt teknikleri ve film yapım yöntemlerine değindik. Gelecek yazımızda 1960’lı yıllar ve sonrasında film endüstrisinde yaşanan gelişmelerle devam edeceğiz.