Beklenmedik uçak kazaları arkalarında daima soru işaretleri bırakır. Peki sizce bir arı devasa bir yolcu uçağını düşürmüş olabilir mi?

Avrupa’nın en büyük uzay ve havacılık temalı bilim merkezi olan Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM), 25-29 Eylül tarihleri arasında dünyaca ünlü astronotları ağırlayacak.

Türkiye’nin ilk uzay yolcuları Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever olarak seçildi. Peki, uzay yolcularımızı daha yakından tanımak ister misiniz?

Türkiye’nin uzaya çıkacak ilk uzay yolcuları, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirilen TEKNOFEST 2023’te açıklandı.

Dünyanın şu ana kadar geliştirilmiş en güçlü fırlatma sistemi olan Starship'in ilk test uçuşunu 20 Nisan Perşembe günü gerçekleştirmesi planlanıyor.

Doç. Dr. Selçuk Topal, Bilim Genç sesli yayınının yeni bölümünde uzay çöplerinin temizlenmesine yönelik alternatif çözüm önerilerini anlatıyor.

Uzay araçları uzaydaki çok sıcak ve çok soğuk koşullarda nasıl çalışabiliyor, zararlı yüksek enerjili radyasyondan nasıl korunuyor? TUSAŞ - Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.'den Dr. Zeynep Ergönenç Yavaş, havacılık ve uzay malzemeleri tasarımı ile ilgili çalışmalarını canlı yayında anlatıyor.

Avrupa Güney Gözlemevi’ndeki (ESO) Çok Büyük Teleskop (VLT), Dünya’dan 520 ışık yılı uzaklıktaki AB Aurigae yıldızının etrafında yeni doğmakta olan bir gezegen görüntüledi.

Merkür, ağustos ayında, yıl içinde gün doğumundan önce gözlemlendiği zamanlar arasında en parlak görünümde. Jüpiter ve Satürn ise Güneş’in batışından sonra gökyüzünde görülebilir.

Bilim dünyasına ve TÜBİTAK popüler bilim dergilerine büyük katkıları olan Prof. Dr. Berahitdin Albayrak’ın Bilim Genç’te yayınlanan yazılarını sizler için bir araya getirdik.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) çalışan bir grup araştırmacı, hareketli aksamları olmayan bir itki sistemi tasarladı, üretti ve başarıyla test etti. Dr. Haofeng Xu ve arkadaşlarının Prof. Dr. Steven Barrett önderliğinde yaptığı çalışmanın sonuçları Nature’da yayımlandı.

Model uydu yarışması CanSat Competition 2018’de Bülent Ecevit Üniversitesi grizu-263 takımı ikinci oldu.

2018 TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi (TUG) Lisans Öğrencileri Yaz Programı başvuruları 4 Mayıs’ta sona eriyor.

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nden (NASA) bilim insanları uzayın derinliklerinde hareket eden uzay araçlarının konumunu belirleyebilmek için pulsarları yani atarcaları kullanan bir sistem geliştirdi.

Bilimsel çalışmalar, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) çalışan astronotların vücut sıcaklığının normalin üzerine çıktığını gösteriyor.

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) tarafından düzenlenen TEKNOFEST İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali 20-23 Eylül 2018 tarihlerinde, İstanbul Yeni Havalimanı Yerleşkesi'nde gerçekleştiriliyor.

Dünya’nın kütleçekimi sıvıların hareketini önemli ölçüde etkiler. Bu nedenle sıvılar Dünya’da ve ağırlıksız bir ortamda, örneğin Uluslararası Uzay İstasyonu’nda farklı şekillerde davranır. Sıvıların hareketini etkileyen diğer bir etki moleküller arası kuvvetlerdir.

Boş uzayda sesler duyulamaz. Çünkü ses dalgalarının içerisinde yol alabileceği bir ortam yoktur.

Uluslararası Uzay İstasyonu’nun (ISS) 2020’li yıllarda görevini tamamlaması planlanıyor. Uzay teknolojilerine sahip ülkeler bir sonraki uzay istasyonunun taşıması gereken özellikleri belirlemek için çalışmaya başladı.

Roket yakıtının yanması sonucu oluşan gaz dışarı atılırken uzay aracını ters yönde iter. 

Ekim ayının ilk günlerinde şafak vaktinde Mars ve Venüs gökyüzünde bir arada. Ayın ilk günlerinde Venüs’e göre ufka daha yakın olan Mars günler ilerledikçe yükselirken, Venüs ufka yaklaşıyor.

Bir grup gökbilimcinin yaptığı deneysel ve kuramsal çalışmalar TRAPPIST-1 sistemindeki bazı gezegenlerin yüzeyinde sıvı su bulunabileceğini gösteriyor.

Gezegenler sınıflandırılırken öncelikli olarak kütlelerine bakılır. 

Uluslararası Uzay İstasyonu’nun (ISS) içinde dolanan top şeklindeki bu sevimli robot aslında bir drone.

TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü (TÜBİTAK UZAY) tarafından tamamı Türkiye’de Türk mühendislerce tasarlanıp üretilen ilk yerli üretim yer gözlem uydumuz RASAT bugün yörüngedeki 6. yılını doldurdu.

Origami (Japonca “oru” katlamak, “kami” kâğıt anlamına gelir) eski bir Japon sanatı. Geçmişi 1600’lü yıllara dayanan bu sanat, günümüzde farklı mühendislik alanlarında şekil değiştirebilen tasarımların geliştirilmesinde kullanılıyor.

Ay’ın ilk oluştuğunda Dünya’ya bugünkünden daha yakın olduğu düşünülüyor. Bilgisayar simülasyonları aradaki mesafenin bir zamanlar 22.500 km olduğunu gösteriyor.

Saniyede 7700 m hızla hareket eden bir uzay mekiği Dünya’ya dönerken yüksekliğinden ve hızından kaynaklanan muazzam enerjisini çok kısa sürede kaybeder.

Bilim Genç’in kitap ödüllü fotoğraf yarışmasında mart ayında objektiflerinizi gökyüzüne odaklamanızı istemiştik. Siz de bu süreçte gözlemlediğiniz dikkat çekici gökyüzü fotoğraflarını Bilim Genç’te paylaştınız.

2016 yılında yaşanan önemli bilimsel olaylardan bir derleme...

Uzay araçlarının Dünya’nın kütle çekimini yenip uzaya ulaşması için roket motorlarından yararlanılır. Roket motorlarında katı, sıvı ya da gaz yakıtlar kullanılabilir.

Havacılık; lojistik, askeri, sağlık, ulaşım vb. pek çok alanda işleri kolaylaştırıyor. Bu sektörün en önemli kısmını da uçaklar oluşturuyor.

Atmosferin stratosfer tabakasında 1950’li yıllardan beri düzenli olarak gözlenen rüzgâr hareketinde 2015-2016 yılları arasında beklenmeyen bir değişiklik belirlendi.

İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi (UUBF) bünyesinde kurulan APİS takımı, 22-23 Eylül 2016 tarihlerinde Moğolistan’da düzenlenen model uydu yarışmasında birinci oldu.

NASA ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) araştırmacılar minyatür uydular sayesinde Dünya’dan yayılan enerji miktarının daha doğru bir şekilde ölçülebileceğini belirledi.

Hava durumu balonları atmosferde sıcaklık, basınç, nem ve rüzgâr hızı ölçümü yapan cihazlardır. Dünya genelinde yaklaşık bin farklı noktadan, günde iki kez atmosfere bırakılırlar.

Astronotlar insanlı uzay araştırmalarında görev yapan kişilerdir. Astronotların sorumluluklarının uzayda yapmaları gereken işlerle sınırlı olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak bu kişiler astronot olmadan önce uzun ve zorlu bir eğitim sürecinden geçer.

1 Temmuz’da Satürn, Mars ve Akrep Takımyıldızı’nın en parlak yıldızı Antares’i gökyüzünde bir üçgen oluşturacak şekilde görebilirsiniz.

Haziran, Satürn gözlemi için en uygun aylardan biri.

Güneş Sistemi’nin en küçük gezegeni Merkür 9 Mayıs’ta Güneş’in önünden geçiyor.

SpaceX’in, Nisan ayında Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) gerçekleştirdiği ikmal uçuşunda BEAM (Bigelow Expandable Activity Module) adı verilen genişleyebilen bir modül de uzaya gönderildi.

Gözdeki ışığı algılayan hücreleri uyarabilecek kadar ışık yayan her cisim insan gözü tarafından görülebilir.

SpaceX’in, Uluslararası Uzay İstasyonu’na ikmal için 8 Nisan’da gerçekleştireceği uçuşta 20 fare de yer alacak. Ağırlıksız ortamda meydana gelen kas ve kemik kaybını önlemeye yönelik çalışmalarda görev alacak bu farelerin uzay macerası birkaç hafta sürecek.

Atmosferle uzay arasındaki sınır tam olarak belirgin olmamasına rağmen atmosferin kalınlığı yaklaşık 100 kilometre olarak kabul ediliyor.

Bu sorunun cevabı aslında gökyüzünün neden mavi göründüğü ile ilişkili.

Geçtiğimiz senenin en önemli bilimsel olaylarından biri Philae adlı uzay aracının 67P/Churyumov-Gerasimenko kuyrukluyıldızının üzerine indirilmesiydi.

Doğada dört temel kuvvet vardır: kütleçekim kuvveti, elektromanyetik kuvvet, güçlü kuvvet ve zayıf kuvvet.

Mars, yüzeyinin rengi nedeniyle Kızıl Gezegen olarak da adlandırılıyor.

İletişim sistemleri uzay görevlerinin tamamı için hayli önemli. Çünkü yeryüzü ile uzay aracı arasındaki bilgi alışverişi bu sistemlerle sağlanıyor.

Gökcisminlerinin yüzeyinde görev yapacak uzay araçlarının istenilen yere iniş yapabilmesini sağlayan yeni bir teknoloji geliştirildi.

Güneş Sistemi’ndeki en büyük kütleli cisim, sistemin merkezinde yer alan Güneş'tir. Bütün gezegenler, göktaşları, uydular ve kuyrukluyıldızlar kütleçekimi ile Güneş’e bağlıdır.

Kuyrukluyıldızlar kütleçekimi ile Güneş’e bağlı gökcisimleridir. Ancak isimlerinin ima ettiğinin aksine yıldız değildirler. Yıldızlar gibi kendi ışıklarını kendileri üretmezler, gezegenler gibi onlar da Güneş’ten kendilerine gelen ışığı yansıtırlar.

Güneş Sistemi'nin dördüncü gezegeni Mars, yüzeyinde yaygın olarak bulunan demir oksitten dolayı kızılımsı renkte görünür.

Gelecekte pek çok endüstride nadir bulunan elementler ile ilgili ham madde sıkıntısı yaşanabilir. Bu sorunun muhtemel çözümlerinden biri Dünya’da nadir bulunan maddeleri uzaydan getirmek.

Belçika’daki Université Libre de Bruxelles ve Fransa’daki Montpellier üniversitelerinde çalışan araştırmacılar, ilk kez yıldızların merkezlerindeki sıcaklıkları ölçmeyi başardı.

Dünya’nın tek uydusu olan Ay gökyüzünde farklı zamanlarda farklı şekillerde görünür.

Gökyüzündeki bir cismin görülebilmesini sağlayan şey -diğer tüm nesnelerde olduğu gibi- o nesneden bize ulaşan ışıktır. Bu nesnelerden bize ulaşan ışığın miktarı arttıkça görülebilmeleri kolaylaşır.

Şu ana kadar uzaya gönderilen en uzun roket Satürn V’tir. 

 Bir gök cisminin şeklini belirleyen en önemli etken kütle çekimidir.

12 Kasım 2014 Çarşamba, uzay çalışmaları açısından tarihi bir gün olacak.