Araştırmalar okyanus suyu sıcaklığındaki küçük değişimlerin bile Batı Antarktika Buz Örtüsü’nün büyüklüğünü etkileyebileceğini gösteriyor.

Ortalama küresel okyanus yüzey sıcaklığı 2016 yılı rekorunu (20,95 ^oC) kırarak 20,96 ^oC’ye ulaştı.

Son zamanlarda yaşanan sıcaklık rekorlarının ardındaki en önemli faktörlerden biri olan El Niño etkisi, özellikle Pasifik Okyanusu’nun orta ve doğu kısımlarında deniz suyu sıcaklığının artması olarak tanımlanıyor. La Niña ise aynı bölgede deniz suyu sıcaklığının normalden daha düşük olması anlamına geliyor.

Bilimsel çalışmalar, 2022’de Tonga Takımadaları civarında yaşanan volkanik patlamanın son yüzyıl içinde yaşanmış en büyük doğal patlama olduğunu gösteriyor.

Soluduğumuz havadaki oksijenin %50’sinden fazlasının kaynağı olması, iklim koşullarının dengelenmesindeki rolü, birçok canlı türüne ev sahipliği yapması ve insanlara besin sağlamasıyla okyanuslar ekosistem için hayati bir öneme sahip. Bazı insan faaliyetleri ise okyanusların kirlenmesine neden olarak canlıları olumsuz etkiliyor.

Okyanusların Dünya için önemi nedir? Okyanusları ve denizleri neden korumalıyız? Orta Doğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü'nden Prof. Dr. Barış Salihoğlu ile yaşam kaynağımız okyanusların ve denizlerin önemini konuşuyoruz.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden mezun olan Dr. Özkan yüksek lisans eğitimini ODTÜ Biyoloji Bölümü’nde aldı. Doktorasını Danimarka’daki Aarhus Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nde tamamlayan Dr. Özkan hâlen ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde görev yapıyor ve tatlı su ve deniz etkileşimleri, deniz kuşları ekolojisi ve korunumu üzerine araştırmalar yapıyor.

3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi’ne katılan 17 kişilik Türk araştırma ekibinde yer alan Dr. Öğr. Üyesi Korhan Özkan ile Antarktika seferi üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi’ne katılan 17 kişilik Türk araştırma ekibinde yer alan Dr. Öğr. Üyesi Korhan Özkan ile Antarktika seferi üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

Ülkemizde özellikle Karadeniz kıyılarında ortaya çıkan çeken akıntı nedir, nasıl fark edilir, çeken akıntıya kapılan yüzücüler ne yapmalıdır?

Yeryüzünün %29’unu karalar, %71’ini de sulak alanlar oluşturur. Sulak alanların %97’si ise okyanuslardır. Bu kadar geniş bir alanı kaplayan okyanusların kirlenmesi özellikle son otuz yılı aşkın bir süredir deniz canlıları için büyük bir tehdit oluşturuyor.

Eskiden beri insanlar tarafından değerli bir mücevher olarak kullanılan doğal incilerin çoğunun kaynağı denizde yaşayan istiridyelerdir. İstiridyeler yumuşakçalar şubesinde yer alan, denizde yaşayan kabuklu canlılardır.

İlki 2017 yılında gerçekleştirilen Antarktika yolculuğumuzun üçüncüsü 3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi kapsamında 17 kişilik Türk araştırma ekibi Antarktika’ya doğru yola çıktı.

Fotoğrafçılık çoğunlukla sanatsal bir etkinlik olarak düşünülse de doğa fotoğrafları aynı zamanda gözlemlerimizin bulunulan coğrafyaya ve zamana göre kayda geçirilmesini sağlayan bir belge niteliği taşır.

Plastik denildiğinde aklınıza ne geliyor? Alışveriş poşetleri, su şişeleri, oyuncaklar... Ancak hayatımızın neredeyse her alanında kullandığımız bu malzemeler çoğunlukla doğada kendiliğinden yok olmuyor.

Bu fotoğraf NASA’nın, Dünya’daki su döngüsünün izlenmesi ve takip edilmesi için veri toplayan uydusu Aqua tarafından 29 Mayıs’ta çekildi. Fotoğraftaki turkuaz renkli bölgeler Karadeniz’deki fitoplankton sayısındaki artışın göstergesi.

Okyanus akıntıları yerçekimi, rüzgâr ve suyun yoğunluğu ve sıcaklığı arasındaki farklılıklar nedeniyle okyanus sularının hareket etmesi olarak tanımlanabilir.

16-17 Mayıs 2017 tarihlerinde düzenlediğimiz Bilim Genç Doğa Kampı ve Fotoğrafçılık Atölyesi Etkinliği'nde ülkemizin dört bir yanından fotoğrafa ilgi duyan okurlarımızı Bolu, Mudurnu'daki doğa kampında bir araya getirdik.

16-17 Mayıs 2017 tarihlerinde düzenlediğimiz Bilim Genç Doğa Kampı ve Fotoğrafçılık Atölyesi Etkinliği'nde ülkemizin dört bir yanından fotoğrafa ilgi duyan okurlarımızı Bolu, Mudurnu'daki doğa kampında bir araya getirdik.

Bilim Genç Dergisi Yayın Yönetmeni Dr. Bülent Gözcelioğlu, Afrika deneyimlerini Bilim Genç Kafe’de okuyucularımızla paylaşıyor.

Hindistan ve Pakistan’da yaz ayları sıcak geçer. Ancak 2015 yılında her iki ülkede de aşırı derecede yüksek sıcaklıklar görüldü.

Atmosferdeki karbondioksitin kaynağı doğal süreçler ve insan kaynaklı etkinlikler. Ekosistem ise küresel ölçekte karbondioksit dengesinin korunmasında anahtar role sahip. Atmosfere salınan karbondioksit okyanuslar ve karalar tarafından soğuruluyor. Bu döngü atmosferdeki karbondioksit seviyesinin sabit kalmasına yardımcı oluyor. Ancak insan kaynaklı etkinlikler sonucu atmosfere çok miktarda karbondioksit yayılması bu dengeyi bozuyor. Son 50 yılda elde edilen veriler atmosferdeki karbondioksit oranının hızlanarak arttığını gösteriyor.

İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği tarafından düzenlenen 4. İklimlendirme Sanayi Ürün ve Mühendislik Tasarımı Yarışması’nın başvuruları başladı.

Çöller aldıkları yıllık yağış miktarı çok az olan bölgelerdir. Çöl denildiğinde aklımıza genellikle sıcaklığın çok yüksek olduğu alanlar gelir. Ancak sıcaklığın yıl boyunca çok düşük olduğu soğuk çöller de vardır.

Grafik Bilgi Köşemizin bu ayki çalışması Dünya'daki Su.Dünya'daki Su bilgi grafiğine tıklayıp su ile ilgili pek çok bilgiye ulaşabilirsiniz.

Dergimizde, Antarktika’da çalışmalar yapan Türk araştırmacılara yer veriyoruz. İlk konuğumuz 2001 yılında Beyaz Kıta’da araştırma yapan Dr. Sinan Hüsrevoğlu.

Deniz suyundan içme suyu elde edilmesi binlerce yıldır uygulanan bir işlem. Ancak bu süreçte ortaya çıkan tuz oranı çok yüksek atık suyun tekrar denize karıştırılması bölgedeki su altı yaşamını olumsuz şekilde etkiliyor.

Princeton Üniversitesi’nden Bror F. Jönsson ve James R. Watson tarafından yapılan son çalışmalar okyanus akıntılarının herhangi bir şeyi on seneden daha kısa bir sürede dünyanın bir ucundan başka bir ucuna taşımasının mümkün olduğunu gösteriyor.

Denizin yüzeyindeki buz kütlesinden ayrılan aşırı soğuk tuzlu suyun etrafındaki suyu dondurarak deniz tabanına ulaşmasıyla sualtında devasa buz sarkıtları oluşur. Bu nadir doğa olayı genellikle kutup bölgelerinde kış aylarında gerçekleşir.

Yeryüzünün ve okyanusların hemen hemen her bölgesinde canlılara rastlamak mümkün.

Okyanuslardaki ve deniz sularındaki tuzun kaynağı yeryüzündeki kayaçlardır.

Okyanusların derinlikleri yeryüzünün tam anlamıyla keşfedilmemiş en son yerleridir. Okyanusların tabanına inenlerden daha fazla sayıda insan Ay’a gitmiştir. Derin denizlerin %99’u henüz keşfedilmemiş olup bu bölgelerde çok sayıda ilginç ve alışılmadık hayvan yaşar.

Bilimsel araştırmalar, küresel ısınmanın okyanus sularındaki yaşam alanlarının azalmasına neden olduğunu gösteriyor.

Dünyanın en soğuk yeri olarak kabul edilen Antarktika okyanuslarla çevrili, donmuş bir kıta. Bölgedeki buz dağlarının büyüklüğü kilometrelerle ifade ediliyor.

Oregon Eyalet Üniversitesi’nden bir grup araştırmacının yaptığı çalışmalar, insanlardan kaynaklanan kirliliğin okyanusların derinliklerini bile etkilediğini gösteriyor.

Uluslararası bir araştırma grubu, okyanusların uydularla uzaktan gözlemlenmesine dayalı bir yöntem geliştirerek bu soruna çare buldu.

Su altı arkeolojisi üzerine araştırmalar Yrd. Doç. Dr. Hakan Öniz’le bir söyleşi gerçekleştirdik.

Zaman zaman, elmasların kaynağının kömür olduğunu yani kömürün dönüşmesiyle oluştuğunu duymuş olabilirsiniz, ancak bu doğru değil.

Biyoışınım olarak bilinen olay mercan ve denizanası türleri arasında yaygındır. Çalışmalar pek çok balık türünün de biyoışınım yaptığını gösterdi.